15 Ocak 2010 Cuma

Yağmur Damlaları....

öğlen vaktiydi ve
yağmur yağıyordu. şimdi
sıcak şarap içmek öyle iyi giderdi ki.
Cohen bir şiir okuyordu,
ikibindokuz yılı
new york konserinden,
ismi,
“a thousand kisses deep”

oysa şimdi “my dying bride” vardı,
şimdi geceydi,
ben geceye aittim ya,
gece de bana,
hepsi bir yanılsamaydı,
depresyon alkolle buluşmuş ve
“black god”ı oluşmuştu ruhumuzda.
ruhum(uz) kirliydi
o kiri temizleyemezdi hiçbir leke.

öğlen vaktiydi ve
yağmur yağıyordu lefkoşa’da. şimdi,
nostalji bar’da sıcak şarap içmek öyle iyi giderdi ki.
Cohen bir şarkı söylüyordu,
ikibindokuz yılı
new york konserinden,
ismi,
“dance me to the end of love”

oysa şimdi intihar planları vardı
şimdi geceydi,
gece güç demekti, bilgelikti,
planları erteletti, beni özgür kıldı.
Cave bir şarkı söylüyordu, gece,
“where the wild roses grow”
ardından Theraphy? o eski şarkıyı mırıldandı
sessizliğinde gecenin “Dianne” diye...

öğlen vaktiydi ve
ben arabanın içerisindeydim,
ve yağmur yağıyordu. şimdi
sıcak bir şarap içmek öyle güzel giderdi ki..
Cohen eski bir şarkıyı mırıldanıyordu
ikibindokuz yılı
new york konserinden,
ismi,
“the partisan”
öyle güzeldi ki....

15.01.2010
© Emre Karahasan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder