8 Ocak 2010 Cuma

bekleyiş...

“işte tam şuradan gelecek” dedi,
bana bakıp
beni tanımadan.
“işte tam şuradan gelecek biliyorum” bir eli
dürbünde,
bir eli de denizi gösteriyordu.
deniz öyle sessizdi ki,
sessizliği o kadın bozdu,
o kadın ki yıllardır bekliyordu,
godot’yu bekleyen abiler gibi,
o kadın ki yıllardır bekliyordu,
babylon’a ulaşacak rastafariler gibi,
o kadın ki yıllardır bekliyordu
toprağın bir damla yağmuru beklediği gibi...

kadın beni tanımadan
bana seslendi,
ben ondan ve denizden habersiz,
kendimle yürürken
denizin kıyısında ve güneşin altında.
elinde eski bir tüfek dürbünü
yüzünde yılların ona hediye ettiği delilik,
yüzünde tebessüm ve kızgınlık.

o bana bunları söylerken,
ben ona bir an bakıp
yürüdüm yoluma,
ona, beklediğinin
hiç gelmeyeceğini
düşündüğümü söylemedim.
beklediği kim ve ya ne
sormadım.
bencildim.
deliydi.
godot’yu bekleyen abiler gibiydi.
bir adım ileri atabilirdi,
cesareti yoktu
izliyordu.
bekliyordu.
geleceği ve yaşamı.
bitmedi...

15.08.2009 (04.29)

© Emre Karahasan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder