25 Aralık 2009 Cuma

Ne dersin bir intihara....

ne dersin bir intihara, saygısızca ve çırılçıplak...lanet ölümü karşılamaya ne dersin
ellerimizde nergisler ve dudaklarımızda inançsız ilahilerle? lanet olsun geceye, aydınlığa ve ölüme....
lütfen...
öldür-me beni, ben öldürmeye çalışırken kendimi...yaşa beni benimle bir olduktan sonra seninle, ne bir anlam, ne bir rüya, ne nikotin ne ucuz alkol, ne su, ne de ekmek...yalan kelime oyunları, labirentlerin içerisinde savrularak, buradan oraya...bu topraklarda hakimse mutsuzluk ve lanet ve hatta ve hatta orospuluk gereksiz yer işgali ve zihin ve biz/siz...

doğmadan hemen önce bir intihar planı yapsak, güneşe ağlayıp bulutlara gülerken, yaseminler ve güller sarsa etrafımızı...fakat tümü de düzmece ne yazık ki, binlerce yıllık yorgunluğun kirli geçmişi ...gerçektende var mı ölüm? Bunu benimle tartıştığımda benim kazanan, bunu doğayla tartıştığımda benim kaybeden....

öyle korkuyorum ki, korkumdan intihar etmek istiyorum, öyle korkuyorum ki, korkumdan arkama bakmadan yaşamak istiyorum...öyle korkuyorum ki giden arkadaşların ardından ağlıyorum bazen...öyle korkuyorum ki, bilmiyorum hiçbir şeyi.....

çırılçıplak bir intihar ve gitanes ve kırmızı şarap, lanetsiz gökyüzü, lanetsiz bir ölümsüzlük, lanetsiz bir toprak, lanetsiz melodiler, gitanes’ımın dans eden ağır dumanı, akıttığımız gözyaşları, saygısız yaşam....sevgilim, hayatım, karım, karanlık kraliçem, yorgun tanrıçam, herşeyim...ve ben...belki de tek gerçek...sizlerden ve bizler ve onlardan geriye kalan....

birkaç damla kan....sadece hayata akan.....

 17.07.2004 – 03.12.2009

© Emre Karahasan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder