16 Nisan 2010 Cuma

Tv, Uyku, Araba, Son

Tv’yi açtım
kalktıktan hemen sonra.
gölgeme küstüm ben,
gölgem de bana küstü.
Kan ağlarken Bağdat
Ben Ülkeme küstüm.
Akan kanı İzledim
bakamadım sonra.
Tv’yi kapatıp,
Solcu oldum
Teşekkürler ettim Mr.’lara
onlar da bana.
bunca yılda
bir Yılana ve bir de Adaya
sahip olamadım.
ne ayşe’ye ne de şükran’a mail attım.

Tv’yi açtım yine.
Kan sıçradı üzerime.
küstüm, ağladım (üzerimi temizlemedim)
Barış adına şömineyi yakıp bekledim,
kimse gelmedi
Tv’yi kapattım.
çok demokratik eylemlere katılıp
çiçek çiçek çelenk alıp verdim, siyah, mor, beyaz....
demokrasiyle Oynamayanları
Fabrika önünde deliler gibi alkışladım.
Bağırdı(m)-mıştım.

Ateşkes dedik birbirimize
hiçbiriyle barışmadım,
hatta sınır bile çizdik
Yeşil kalemle üstümüze
parça parça, yarım yarım olduk.

Tv’yi açtım.
Ölü bir Çocuk Gördüm.
Tv’yi Kapadım
Solcu olmaktan bıktım.
çünkü çok ilerideler hepsi. Çok ! (onları kıskandım yetişemediğim için)
kimseye para için teşekkür edip ben
en solcuyum imajı vermedim,
zaten
darılmasınlar diye vermek istemedim
her şey meydandaydı işte. değildim.

Uyanıp uyudum. Sonra,
Tv’yi açtım.
Karanlıkta Aydınlanan
Talan edilmiş Şehir gibi birşey gördüm.
hem, orada Ölüyormuş İnsanlar dedi
bay/bayan spiker(ler)
Tv’yi kapadım.
Dışarıda, sokakta sordum
neden burada kılıç canlı kalkan oynayan
yok diye gördüğüm ilk kişiye
“napalım yahu, aha bizda barış isterik ya!” dedi.
dedi. O. O yani. Onlar da belki.
Yeni düzeni kuracağını zanneden Nisan zebanileri
ve arkadaşları, yani onlar olabilir işte, belki.

Uyuyup Uyandım.
sokak düşünden sonra,
Uygar ülkeler gökten metaller atarken
Çocuk ve kadınların üzerine
yorulup ben.

Uyandım uyuyup
Tv’yi kucağıma aldım.
fişini çektikten sonra
(priz kapalıydı bu arada!)
onu,
Yola Attım.
hızla gelen bir araba onu ezdi.
Rahatladım.
şimdilik. gibi.

08.04.03 – nisan 2010

© Emre Karahasan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder